26 Mayıs 2008 Pazartesi
Marka Bağımlılığı Coştu
Nüfusunun yarısından fazlası sefalet sınırındaki yoksullukla uğraşan Hindistan'da orta sınıfın marka bağımlılığının korkunç boyutlara ulaştığı belirtiliyor. Özellikle Louis Vuitton ve Prada gibi lüks markaları satın almak için her şeyi göze alan marka bağımlıları görenleri şaşırtıyor. Bahsi geçen süper-tüketiciler böyle gösterişli bir markadan bir ürün satın alabilmek için tüm maaşlarını yatırıp ay sonuna kadar da sadece buharda pirinç yiyebileceklerini ifade ediyorlar. Vogue India dergisine göre ben merkezcil kültürün yaygınlaşması bu alışveriş çılgınlığının baş sorumlusu. Mont Blanc ve Tag Hauer marka kalemlerin billboardları altında çıplak ayaklı çocukların arabalara dilencilik yaptığı ya da sokakta yaşayan köpeklerin en zor şartlarda bırakıldığı ülkede Gucci marka köpek mama taslarının reklamları raketleri süslüyor.
YORUM: Bunlar güya bir de akıllı ülke olacaklar. Gelsinler burda çakma Louis Vuitton'ların Dolce Gabbana'ların nasıl ülkeyi kapladığını görsünler. Demek ki bunlarda çakma işporta kültürü gelişmemiş. Akıllı Türk girişimcilerini Hindistan'a çakma çanta, kemer, köpek mama tası ihraç etmeye davet ediyorum.
Kaynak: Washington post
AİHM onaylarsa “kişi” olacak
Avusturyalı hayvan hakları savunucuları, Matthew Hiasl Pan adlı bir şempanzenin “kişi ilan edilmesi” isteğiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.
Merkezi Viyana’da bulunan “Hayvan Fabrikaları ile Mücadele Derneği”, Matthew Hiasl Pan adlı şempanzeye bakan havyan barınağının iflas ettiğini ve kapanması durumunda bir mahkeme tarafından Pan’a bakacak bir vasi atanabilmesi için 26 yaşındaki şempanzenin yasal olarak “kişi” ilan edilmesi gerektiğini bildirdi.
Dernek Başkanı Martin Balluch, “Herkesin, hatta şempanzelerin bile adil yargılanma hakkı olduğu için AİHM’ye başvurduk” dedi.
Avusturya Yüksek Mahkemesi, Ocak’ta verdiği kararla, yerel mahkemenin Avusturya yasalarına göre sadece insanların yasal vasileri olabileceği gerekçesiyle Pan’a bir yasal vasi atanması isteğini reddeden kararını onaylamıştı. Yerel mahkeme, şempanzenin ne akıl sağlığının bozuk olduğunu, ne de tehlike içinde bulunduğunu belirterek, vasi tayin edilmesi için bu şartların gerekli olduğunu kaydetti ama şempanzenin kişi olup olmadığı meselesini doğrudan ele almadı. Mahkemeye başvuranlar, şempanzenin “insan” değil, sadece hukuki anlamda “kişi” ilan edilmesini istediklerini belirtiyorlar.
Pan’ın “kişi” ilan edilmesi kampanyaları çerçevesinde, ona geçen yıl insan ismi veren hayvan hakları savunucuları, şempanze “kişi” değilse “şey” olması gerektiğini savunuyor ve şempanze ile insanların birçok DNA’larının ortak olması nedeniyle Pan’ın “şey” (nesne) olamayacağını belirtiyor.
Dernek Başkanı Balluch, “Bu mesele çok büyük öneme sahip” dedi.
YORUM: Dernek başkanına Allah akıl fikir, biraz da uğraşacak doğru düzgün iş versin.
Kaynak: ntvmsnbc
İşsizlik arttı, çaya ilgi çoğaldı!
İftardan sahura kadar açık olan 12 kahvehanede közde demlenen çaylardan bir kişi 15- 20 bardak çayı rahatlıkla içiyor. Her kahvehane ise bardağı 200 YKr olan çaydan bir gece ortalama 500-600 bardak satıyor. (4.10.2007 tarihli haber)
YORUM: Küresel ısınmanın kavurduğu ülkemizde suyu tedbirli kullanalım. Ne bu 15-20 bardak çay? Damacanayla için olmadı....
Kaynak: memlekethaber.com
Öküzler öğrencilere korku dolu anlar yaşattı
İlçe stadında, Kurtuluş Savaşı döneminin temsili olarak canlandırılmak istendiği gösteri sırasında 2 öküz, yüksek sesten ürkünce ortalığı birbirine kattı. Koşturan öküzlerden korkan 3 kız öğrenci baygınlık geçirdi. İnegöl ilçe stadyumunda düzenlenen gösteriler sırasında Kurtuluş Savaşı dönemi, temsili olarak canlandırılmak istendi.
Koreografi gereği stada sokulan 2 öküz, yüksek sesten ürkünce stadı birbirine kattı. Öğrencilerin arasına dalan öküzler, polislerin müdahalesiyle güçlükle stadın dışına çıkarıldı. Öküzlerin stat içerisinde üzerlerine geldiğini gören öğrencilerden Büşra Vatansever, Mukaddes Önder ve Kadriye Asa, korkudan baygınlık geçirdi. Ambulanslarla İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırılan öğrencilerin sağlık durumunun iyi olduğu bildirilirken, veliler yaşanan bu olaya tepki gösterdi. Olayla ilgili soruşturmaya İnegöl Kaymakamlığı'nca başlandı.
YORUM: Öküzlerin derhal Meksika'daki gibi hapse atılması gerekirdi. Kimbilir hangi derin devlet oyunlarıyla gösterileri sabote etmeye çalıştılar... Bunun bir benzeri GS şampiyonluğunu ilan ettiğinde stada getirilen aslan yaşamıştı. Sıkıysa onu da stadda serbest bıraksınlar da görelim.
Kaynak: memlekethaber.com
Çifteleyen eşeği hapse attılar
Meksika’da bir kişiye çifte attığı ve birini de ısırdığı gerekçesiyle bir eşek hapse atıldı.
Chiapas’ta bir çiftlikte saldıran eşeğin, sahipleri, saldırıya uğrayanların hastane masraflarını ödemeyi kabul edene kadar hapiste kalacağını söyleyen polis "Burada biri suç işlerse hapsedilir, kim olduğu önemli değildir" dedi.
Eşeğin sahibi ise göğsünden ısırılan Genaro Vazquez (63) ve çiftelenen Andres Hernandez’le (52), 470 dolar masrafı ödeme konusunda anlaşmaya çalışacağını söyledi. Chiapas’ta önceki yıl da bir köpek, birini ısırdığı için 12 gün hapse atılmış, sahibi 18 doları ödeyince bırakılmıştı.
YORUM: Meksika gerçekten ilginç bir ülke....
Kaynak: ekolay.net
22 Mayıs 2008 Perşembe
‘En aptal suçlu’ seçildi
İngiltere’de, işlediği suçları filme alıp, internette yayımlayan Andrew Kellett, “en aptal suçlu” unvanına layık görüldü.
LONDRA - Leeds kentindeki mahkemenin, suç işlerken kendisini kayda alan ve 80’den fazla video kaydı internette yayınlayan 23 yaşındaki Andrew Kellett’in, işlediği suçlarla övünmesine geçici olarak yasak getirdiği bildirildi.Kent belediyesi yetkililerinden Les Carter, “Kellett, Leeds’in en aptal suçlusu seçilmeye aday. Bize internet aracılığıyla kendi aleyhine kanıtları verdi” diye konuştu.
Genç adam, kimi zaman başkalarıyla olmak üzere, uyuşturucu kullanırken, küfrederken ya da insanların evlerine kapıları tekmeleyip girerken kendisini filme almış.
Kelmlett’in, Leeds’teki mahkemede görülen davası sırasında bile kendini filme aldığı belirtiliyor.
Yorum: Hem aptal hem de ilgi budalası...
Kaynak: ntvmsnbc
David için 4 saat hazırlanıyor
Tanrıça gibi görünüyor!
"Victoria nasıl göründüğünü fazla ciddiye alıyor. Özellikle Los Angeles'a taşındığı geçtiğimiz temmuz ayından beri, ne zaman birlikte bir yerlere gitsek, karşıma bir film yıldızı kılığıyla çıkıyor. Onu henüz bir kez bile saçları dağınık bir halde görmedim. Eskiden doğal haline de çok güvenirdi. Ama Amerika'ya geleli beri Hollywood yıldızlarıyla gizli bir rekabete girdi. Her sabah saat 07.00'de kalkıyor ve kendine tam dört saat süren bir bakım uyguluyor. Sanırım bu kadar özenmesinin en önemli nedeni; Amerikalı güzellerin eşini baştan çıkarabileceklerini bilmesi. Hep bir Tanrıça gibi gözükerek, David'in kendisine sadık kalmasını sağlamaya çalışıyor.
YORUM: Kadın giyinmeden önce gülmeyi öğrensin.
Kaynak: sabah
16 Mayıs 2008 Cuma
Aradığı penisi sonunda buldu...
İzlanda Penis Müzesi'nin kurucusu ve sahibi Sigurdur Hjartarson uzunca bir süredir müzesinde sergilemek için insan penisi arıyordu. Şansı varmış ki, dört kişi öldükten sonra penisini sergilenmesi için söz verdi.
Hjartarson'ın müzesi tüm dünyadan ziyaretçi çekiyor. 1974 yılında ilk olarak boğa penisi koleksiyon oluşturmaya başlayan Hjartarson'un müzesinde bugün doksan ayrı hayvan türünden 261 çeşit penis bulunuyor.
Koleksiyonundaki en ilginç parçalardan biri, 70 kilo ağırlığında ve 1.7 metre uzunluğundaki ispermeçet balinası penisi olmakla beraber diğeri de sadece büyüteç yardımıyla görebileceğiniz 2 mm boyutundaki hamster penisi kemiği.
Müzede bulunmayan tek tür 'homo-sapiens' yani insan ırkına ait penisti. Fakat artık bu sorun da çözüldü. Bir Alman, Amerikalı, İzlandalı ve bir İngiliz cinsel organını öldükten sonra müzeye bağışlayacağına söz verdi.
Hjartarson'ın verdiği bilgiye göre, 93 yaşındaki İzlandalı bağışçı gençliğinde çok zampara olduğu için, cinsel organını müzeye bağışladığını, bunun da ona ebedi bir şöhret getireceğini düşündüğü için bağışta bulunduğunu söyledi.
"Müzeyi her yıl daha çok artan bir kitle ziyaret ediyor. Geçen yaz ziyaretçi sayısı 6 bini buldu. Ziyaretçilerin yüzde 60'ı da kadınlar" diyor Hjartarson.
YORUM: Ülkemizde açılmasına gerek görmediğimiz müze türüdür kendileri...
Kaynak: ekolay.net
Ölü kadının 42 yılı TV karşısında geçti!
Hırvatistan'da bir kadın, ölümünden tam 42 yıl sonra siyah-beyaz televizyonunun karşısında otururken bulundu.
1924 doğumlu Hedviga Golik, 42 yıl önce bir fincan kahvesini alıp televizyon izlemek için her zamanki koltuğuna oturdu. Üstelik televizyonu da o dönemin en teknolojik ve lüks televizyonlardan biriydi.
Onu en son 1966 yılında gördüklerini belirten Golik'in komşuları, o zamandan beri ortalıklarda görünmeyen talihsiz kadının Zagreb'te bulunan dairesine taşındığını düşündüklerini söyledi.
Hırvat polisi, 42 yıldır kapısı açılmayan 13 metrekarelik terk edilmiş görünümdeki evin kapısını bir icra memuru eşliğinde kırdı ve Hırvat kadının TV karşısındaki mumyalaşmış cesediyle karşılaştı.
Polisten yapılan açıklamada, durumun gerçekten inanılmaz olduğu belirtilerek, 42 yıldır sesi soluğu çıkmayan birini, çevresindeki insanların nasıl fark etmediklerinin çok şaşkınlık verici olduğu ifade edildi.
YORUM: Bizde iki güne komşular polise haber verirdi. Adamlarda komşuluk ilişkisi yok demek ki kadın ortadan kayboluyor 42 yıl soran yok. Üstelik de zengin kadınmış 42 yıl önce televizyonu olduğuna göre....
Kaynak: ekolay.net
İşsizlikten milletvekili adayı oldu
İşsiz Şen bir yakınından aldığı 235 YTL borç para ile bağımsız milletvekili harcını yatırdı.
Nevşehir Seçim Kurulu'na gelerek bağımsız milletvekilliği harcını yatıran 2 çocuk babası siz Muhammet Şen, bağımsız milletvekilliği adaylığı konusunda kentte bugüne kadar bir ilki gerçekleştirdiğini söyledi. Seçilen milletvekillerinin tamamının meslek sahibi olduklarını anlatan Şen, Türkiye'nin yıllardır önünde duran en önemli temel sorun konumundaki işsizliği yaşayan biri olarak, bunun en etkin çözümün siyasi irade ile gerçekleşebileceğine inandığını söyledi.
YORUM: Milletvekillerinin bizi temsil etmesi kuralına göre işsiz vatandaşlarımızın da temsil edilmesi doğru bir yaklaşım. Ama sadece 1 milletvekili değil işsizlik oranı olan %10 civarı milletvekilinin mecliste işsiz olması gerekirdi. yani 55 civarı. Ancak sanırım bir o 1 adayımızı bile seçmedik. Bunun yerine mafyası, katili, dolandırıcısı herkes içerde...
Kaynak: memleket haber
15 Mayıs 2008 Perşembe
Bu ekmeği kim yer?
Taylandlı sanatçı Kittiwat Unarrom'un yaptığı ekmekleri yemek cesaret ister. İnsan vücudunun herbir parçasından ekmek yapan Unarrom, insanların midesini ağzına getirecek kadar korkutucu 'anatomik ekmek'leriyle ülkesinde ilgi odağı.
Unarrom'un ekmek yapımında kullandığı malzemeler ise hamur, kuru üzüm ve çikolata. Sanatçı, sanatı için yaptığı değerlendirmede "Evet ürkütücü!Restoranlar içinse bu ekmekler harika. İnsanların ilgisini çekmek için birebir" diyor.
YORUM: Nimetle oynanmaz günahkar sanatçı. Bunların topunu aç bırakacaksın bakalım böyle saçmalıkları bir daha yapıyorlarmı?
Kaynak: gazeteport
13 Mayıs 2008 Salı
3500 yıllık kaya mezarı üzerine villa yaptılar
Son günlerde aşırı yapılaşma ve doğa tahribatıyla gündeme gelen Türkiye’nin en önemli turizm merkezi Bodrum’da, 3500 yıllık Karya kaya mezarları ve odalarının üzerine yüzme havuzlu villa yaptılar. Yaptığı vilları 140 bin paund’a satışa çıkaran müteahhit, "Her şeyimiz yasal. Ayrıca mezarların üzerine sadece biz inşaat yapmıyoruz, herkes yapıyor" diye konuştu.
BODRUM’da geçen cumartesi "Miken Uygarlığı ve Bodrum’daki İzleri" isimli bir konferans veren Akdeniz Üniversitesi Tarih ve Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Işık, 3500 yıllık Karya kaya mezarları üzerine yapılan yazlıkları örnek göstererek tarih yağmasına isyan etti. Mezar odalarının merdivenlerinin kırıcılarla tahrip edildiği, mezarların üzerine yüzme havuzu yapıldığını, oda duvar ve zeminlerinin kırılarak atık su boruları geçirildiği, üzerlerine demir çakılarak tel örgüyle çevrilip duvar örüldüğünü aktaran Prof. Fahri Işık, böylesine sağduyusuz, yağmacı ve fırsatçı olunmasına büyük tepki gösterdi.
YORUM: Bu ülkenin tarih bilinci maşallah kimsede yok.
Kaynak: Hürriyet
9 Mayıs 2008 Cuma
TDK'dan akla ziyan öneriler
TDK, medya çalışanları için 'Yabancı Sözlere Karşılıklar Kılavuzu' hazırladı. Basketbola 'sepet topu', , aspiratöre 'emmeç', zappinge 'geçgeç'... |
Kılavuzda, iletişim araçlarında ve günlük yaşamda sıkça kullanılan yüzlerce yabancı kelimenin Türkçe karşılığı yer alıyor.
TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, bir konferans için geldiği Adana'da, medya çalışanları için bastırılan 50 bin kitapçılığın dağıtımını Anadolu Ajansı Adana Bölge Müdürlüğünde başlattı.
Akalın, her dilde yabancı kökenli sözcükler bulunduğunu, hiçbir dilin saf olmadığını, Türkçenin de başka dillerden söz aldığı gibi onlara sözler verdiğini vurguladı.
KILAVUZDAN ÖRNEKLER-Bu arada kılavuzda, basketbola ''sepet topu'', voleybola ''uçan top'', avansa ''öndelik'', banknota ''kağıt para'', asparagasa ''uydurma'', aspiratöre ''emmeç'', fabrikaya ''üretimevi'', zappinge ''geçgeç'', etiğe ''töre bilimi'' denilmesi öngörülüyor.
Kılavuza göre, iletişim araçlarında sıkça kullanılan ve Türkçe karşılığı bulunan diğer yabancı sözcüklerden bazıları şöyle:
Afiş ''ası'', ajanda ''andaç'', aktivite ''etkinlik'', aktüel ''güncel'', amblem ''belirtke'', ambulans ''cankurtaran'', amortisman ''yıpranma payı'', anarşi ''kargaşa'', arşiv ''belgelik'', atölye ''işlik'', türbülans ''burgaç'', badminton ''tüytop'', baypas ''köprüleme'', otizm ''içeyöneliklik, ipotek ''tutu'', fuel oil ''yağ yakıt'', garanti ''güvence'', depozito ''güvence akçesi'', fitness ''sağlıklı yaşam'', finanse ''akçalanmış'', first lady ''başbayan'', CD ''yoğun disk'', terörist ''yıldırıcı'', idealist ''ülkücü''.
YORUM: Benim en beğendiklerim: CD yoğun disk, amblem belirtke, aspiratör emmeç. Bir de idealistin Türkçe karşılığı olarak ülkücü demişler ama o kavram dolmadı mı?
Kaynak: memleket haber
8 Mayıs 2008 Perşembe
Teşekkürler
Piknik tüpüyle çalışan motosiklet
Körfez Sanayi Sitesi 4. Blok'ta faaliyet gösteren Akdaş Oto Gaz Sistemleri firması, belki de dünyada bir ilki gerçekleştirdi, motosikleti piknik tüpüyle çalıştırmayı başardı.
İZİN GEREKİYOR
Akdaş firmasının sahibi Özay Karaağaç, uzun süredir böyle bir sistem üzerinde çalışıyordu. Piknik tüpünden gelen gazı başka bir kutu vasıtasıyla motora yönlendirip motosikletin çalışmasını sağlayan Karaağaç, şimdi geliştirdiği sistemin güvenlik tedbirleri konusunda çalışma başlattı. Makine Mühendisleri Odası ve diğer yetkili makamlardan gerekli iznin alınması halinde seri üretime geçilecek.
MALİYET 100 YTL
Tüplü sistemin bütün maliyeti sadece 100 YTL. Bir piknik tüpü 8 YTL'ye değiştiriliyor. Sürekli motosiklet kullanan bir kişi, bir hafta boyunca 8 YTL'lik piknik tüpüyle rahatça dolaşabiliyor. Aynı süre içinde benzine ödenen para ise 50 YTL'yi geçiyor. Bu nedenle LPG ile çalışan otomobillerden sonra LPG ile çalışan motosiklet de bu yönüyle ilgi görebilir.
YORUM: Bence yine de tehlikeli. Eğer o tüp patlarsa resmen şöförün bi yerinde patlar alimallah
Kaynak: memleket haber
Mafya Haberleri Bitmiyor: Brezilya'da meraklı turistlere mafya turları
Brezilya'da meraklı turistlere, uyuşturucu mafyasıyla tanışmalarına imkan tanımak amacıyla turlar düzenlendiği ortaya çıktı.
Rio de Janeiro kenti polisinin, "kentin fakir semtlerini ziyaret eden turistlere silahlı uyuşturucu çeteleriyle tanışma imkanı verildiği" iddiaları üzerine soruşturma başlatacağı kaydedildi. Brezilya polisi, bu soruşturma kapsamında turistlerin hayati tehlikeye atılıp atılmadığının öğrenilmek istendiğini belirtiyor, ancak turistik
gezileri düzenleyen şirket, tur siyasetinin arkasında duruyor. Brezilya'da rehberler araçlarla, Rio de Janeiro'daki hayatın görünmeyen karanlık yüzünü göstermek için otellerdeki turistler için tur düzenliyor. Brezilya'nın bir milyondan fazla fakir insanı Rio'nun etrafına yayılmış varoşlarda yaşıyor. Bu varoşların büyük bir kısmında
tehlikeli uyuşturucu çeteleri hakimiyetlerini sürdürürken, diğer varoşlar ziyaret için güvenli sayılıyor.
Folha de Sao Paulo gazetesi de yayımladığı haberde, bir şirketin, bu turlara "silahlı asker" diye adlandırdığı kişilerle tanışma imkanını dahil ettiğini yazdı. Gazete haberde, uyuşturucu mafyasının üyelerinin turistlerle sohbet ettiğini de yazdı. Gazete, bir muhabirini bu tehlikeli varoşlardan birine turist olarak yolladı. Muhabir, varoştaki bu tur sırasında, bölgedeki uyuşturucu satışını denetleyen bir grubun 9 yıl hapis yattığını söyleyen silahlı bir adamıyla tanıştırıldı. Bu silahlı kişi, muhabirin de aralarında bulunduğu turistlere, "en büyük endişesinin polis ve rakip çeteler olduğunu" anlattı.
YORUM: Güney Amerika mayfacılıktan hizmet sektörü yaratmış. Bizimkiler de böyle faaliyetlere girebilirler.
Kaynak: mynet
7 Mayıs 2008 Çarşamba
Mafya İlanla Eleman Arıyor
Meksika'nın önde gelen uyuşturucu çeteleri, büyük kentlerdeki meydanlara astıkları ilanlarla yeni elemanlar arıyor. Washington Post gazetesinin haberine göre, ülkenin bir numaralı güvenlik sorunu olarak görülen uyuşturucu çeteleri, kamuya açık alanlara astıkları ilanlarla yeni eleman aramaktan çekinmiyor. Geçtiğimiz ay Nuevo Laredo kentindeki işlek bir üst geçide asılan ilanda, çeteye girecek olan kişilere iyi maaş, yemek ve ailelerine ücretsiz sağlık hizmeti sunulacağı vaadediliyor. Tampico kentinde asılan başka bir ilanda ise mafyaya katılacak olanlara kredi imkanı ve hayat sigortası teklif ediliyor.
Mayfanın astığı tüm ilanlar, bahsi geçenler kadar 'sempatik' olmuyor. Ocak ayında Ciudad Juarez kentinin meydanına, cenaze çiçekleriyle birlikte asılan bir ilanda, mafyanın 'idam edeceği' 17 polis memurunun adı yazıyordu. İlanın asılmasından bu yana, listede ismi yeralan 9 memurun suikaste kurban gittiği beliriliyor. Mafyanın kamuoyuna yönelik mesajları, yerel basında da sıkça yeralıyor. Zira çete üyeleri, halka iletmek istedikleri mesajları gazetecilere yolluyor. Basın mensuplarına yönelik saldırıların yoğun olarak yaşandığı ülkede, çetelerin mesajlarını yayınlamayan gazete neredeyse yok denecek kadar az.
YORUM: E bizim ülkemizdekiler de kurumsal imajlarını Kurtlar Vadisiyle pekiştiriyorlar diyebiliriz.
Kaynak: gazeteport
Şişli'de 80'lik nineye kumar baskını
Şişli'de Adanademirspor Taraftarları Derneği'nin bulunduğu daireye baskın düzenleyen polis ekipleri, kumar oynadıkları tespit edilen 10 kişiyi gözaltına aldı. Kumar oynadığı tespit edilen 80 yaşındaki yaşlı kadın, merdivenlerden inemeyince polis memurları elinden tutarak polis arabasına kadar eşlik ettiler.
Halaskargazi Caddesi Zafer Sokak üzerindeki 11 numaralı apartmandaki Adanademirspor Taraftarları Derneği'nin bulunduğu daireye saat 20.00'da müşteri kılığında giren polis ekipleri, içeride bilgisayar üzerinden kumar oynandığını tespit etti.
Bu sırada, dışarıda bulunan Ahlak ve Kumar Büro Amirliği'ne bağlı polis ekipleri de daireye baskın düzenledi. Yapılan baskında, dernek başkanı O.Ş.'nin de aralarında bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 6 kadından 80 yaşındaki bir kadın, merdivenlerden inmekte güçlük çekince polis memurlarından yardım istedi.
Bunun üzerine polis memurları, yaşlı kadını ekip otosuna kadar elinden tutarak, götürdü. Baskın sırasında dokunmatik ekranlı kumar oynanan 7 bilgisayara da el konuldu.
Gözaltına alınan 10 kişi haklarında işlem yapılmak üzere, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Kumar Büro Amirliğine götürüldü.
YORUM: Bu haberi mutlaka buraya koymalıydım. :)
Kaynak: milliyet
Bizden: Kabadayı ayakkabısı artık resmen tescilli
YORUM: Yunanların yumruta topuğu da tescillemesi çok fena olurdu hakkaten...
Kaynak: Akşam
6 Mayıs 2008 Salı
Geçmişten: Kuşlar Empire State Binasına Saldırdı!
11 Eylül 1948'de binlerce farklı kuş Amerika'nın en yüksek binalarından Empire State binasına saldırmış. Hızla camlara çarpan kuşlar telef olurken, yetkililer kuşların neden böyle davrandıklarını anlayamamışlar.
Yorum: Yıllar sonra bu sefer iki uçak malesef İkiz Kulelere çarpmış, binlerce insan can vermişti. Amerika gökdelenlerinin kötü bir 11 Eylül kabusu var.
Kaynak: akgupta.com